İLİŞKİLER

Kadın Erkek İlişkileri

Aşkın “imkansız” olduğunu hepimiz bir şekilde öğreniyoruz. Ya şarkılardan ya şiirlerden veya yaşayarak. Kimileri üst-benliklerini ön plana çıkarır (süperego) .Birlikte olacağı insanın toplumsal konumu, ahlaki tutumu, adil ve kibar mı, sosyal ortamlarda nasıl? gibi özellikleri önemserler.

Kimileri de benliklerini önemser, bencil (egoist) davranırlar. Birlikte olacakları insan zengin mi? Olanakları olan bir insan mı? Doyuma odaklanmış akıl bu kişilerde ön plana çıkar.

F. Scott Fitzgerald (Muhteşem Gatsby nin yazarı) bir öyküsünde*** farklı seçim yapan iki çifti karşılaştırmıştır. Birinci çift, sosyal konumları ve sosyal beklentileri birbirine çok uygun olduğu için birbirlerini seçmişlerdir. Kadın da adam da spor klüplerine üyedir. Şehrin seçkin çevrelerine birlikte girip çıkarlar.

İkinci çiftteki adam ise entelektüel biri ve müzisyen olmasına rağmen işlerini yaptıracağı ve kültürel paylaşımın az olduğu bir kadını tercih etmiştir. Eve gelenler adamın karısını “temizlikçi kadın” zannederler.

Fitzgerald bu ilişkileri ilginç bir şekilde irdeler. Birinci çiftin ilişkisi giderek anlaşmazlıklar ve tartışmalarla bozulurken, ikinci çiftin ilişkisi uyum içinde devam eder.

Birinci ilişkideki erkeğin yaşadıkları ile Fitzgerald ın hayatı arasında ilginç benzerlikler bulabilirsiniz. Fitzgerald da bir sakatlık yüzünden askere alınmamıştır. Sevgilisi (daha sonra karısı olacak Zelda) ile insanların ilgi odağı haline gelmişlerdir (popüler bir çift). Daha sonra ise ilişkilerinde tartışmalar olmaya başlamıştır.

Fitzgerald ın karısı Zelda psikiyatri hastanesine yatacaktır.

Zelda Trajik bir yangında hayatını kaybeder. Fitzgerald karısı ölünceye kadar ondan ilgisini geri çekmeyecektir. Bu kayıp kuşağın seçkin temsilcisi, karısı psikiyatri servisinde yatarken, kendisi de Holywood’da eski başarılarını tekrarlayamayan alkolik bir senaryo yazarı olur.

Fitzgerald ın ve Zelda nın tek çocukları, kızları, anne ve babasının ayrı olan mezarlarını uzun bir süre sonra bir araya getirir.

Aşkı ve sevdayı id , ego, süper-ego düzeyinde ele alabiliriz. Ama bu bize yalnızca iki boyutlu bir bilgi verir. Kavrayışımızın içine üçüncü bir boyutu katmak zorundayız.

Bu üçüncü boyut da “zamandır”.

Çiftlerden biri obsesif olduğu için vicdan ve adalet kavramlarını ön plana çıkarabilir. İlişki içinde ne kadar haklı olduğunu sevgilisinin “haksız” olduğunu arkadaşlarına anlatmaya çalışabilir.

Çiftlerden biri şizoid özellikli bir narsisizmi olduğu ve birazda antisosyal özelliği olduğu için daha rasyonel, çevreyi önemsemeyen bencil ve ben-merkezci bir ilişki kurmaya çalışabilir.

Çiftlerden biri histerik yapıya sahip olduğu için bedensel güzellik, ayartıcılık, yakın olma isteği ile bunları dengeleyen dokunulmazlık, asalet, uzaklık gibi özelliklere sahip olabilir. Sevgilisinde kıskançlık duyguları uyandırır.

Bu formülleri çok çeşitlendirebiliriz.

Ama şimdi ve burada kuracağımız bütün formüllerde bir eksiklik olacaktır.

Çünkü işin içine zaman boyutunu katmıyoruz.

Kişiyi uzun süre gözlemleyerek, anlamaya çalışarak, geçmiş hayatını ve geçmişteki ilişkilerini öğrenerek en önemli bilgiye ulaşırız.

İlişki için zaman önemlidir. İlişki anlık yalnızca şu anda olan bir şey değildir. İlişki zaman içinde demlenir, şekil alır ve belli bir olgunluğa ulaşır.

Bütün ilişkilerin en çekirdeğinde ise anne ile kurduğumuz ilişki vardır.

Eğer annenizle veya anne yedeğinizle ilk bağlanmanızda bir sorun varsa, aşık olduğunuzda bu sorunla mutlaka yüzleşeceksiniz.

Bağlanma diyoruz. Bu bağlanma meselesi çok önemli. İlişkiyi terk etme veya ilişkiyi devam ettirme içinizdeki bu çekirdek yapı tarafından belirlenecek.

Belki birazda abartırsak bütün psikiyatrik ve psikolojik sorunlar bağlanma sorununa indirgenebilir.

Ben bağlanma zayıflığının insanın kötü bir kaderi olduğunu düşünmüyorum.

Bu sonradan değiştirilebilir. Kişi yoğun bir duygusal ve entelektüel performans gösterebilirse bağlanma gibi önemli bir sorunun aşılabileceğini, düzeltilebileceğini düşünüyorum. .

Bağlanma ve annemiz meselesini konuşmaya başladıkça ilişkiler sorununu doğumumuzdan itibaren anlamaya çalışıyoruz demektir.

Doğumumuzdan sonraki karşılaştığımız bizim için önemli insanların hepsini birer “nesne” olarak adlandıralım. Bu kişiler ilk ilişkimize (annemiz ve babamızla olan ilişkimize) eklemlenirler.

HAYDİ PARTİYE
MİRC PROGRAMLARI